mercoledì 13 agosto 2025

Doğru hızlandırılmış prosedür uygulanmadığında otomatik yürütmeyi durdurma etkisi – Bologna Mahkemesi, Göçmenlik Dairesi, 30 Temmuz 2025 tarihli karar üzerine not, R.G. 10617/2025

 Doğru hızlandırılmış prosedür uygulanmadığında otomatik yürütmeyi durdurma etkisi – Bologna Mahkemesi, Göçmenlik Dairesi, 30 Temmuz 2025 tarihli karar üzerine not, R.G. 10617/2025

1. Giriş
Bologna Mahkemesi’nin Göç, Uluslararası Koruma ve Avrupa Birliği vatandaşlarının serbest dolaşımı konusunda uzmanlaşmış dairesi tarafından verilen bu karar, uluslararası koruma talebinin “açıkça temelsiz” (manifesta infondatezza) olduğu gerekçesiyle reddine karşı açılan davada, hızlandırılmış prosedür yerine olağan prosedürün uygulanması durumunda temyiz başvurusunun otomatik yürütmeyi durdurma etkisini ele almaktadır.
Dava, Uluslararası Koruma Tanıma Bölge Komisyonu’nun, hızlandırılmış prosedür uygulanmaksızın, talebi açıkça temelsiz bularak reddetmesi üzerine açılmıştır.

2. Hukuki ve yargısal çerçeve
Karar, 25/2008 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 35-bis maddesine (son olarak 145/2024 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilmiş ve 187/2024 sayılı Kanun ile onaylanmıştır) ve İtalya Yargıtay’ı Birleşik Daireleri’nin 29 Nisan 2024 tarihli, 11399 sayılı kararında ortaya koyduğu ilkelere dayanmaktadır.
Bologna’daki aynı daire tarafından 363-bis Medeni Usul Kanunu maddesi uyarınca yapılan ön karar talebi üzerine verilen bu Yargıtay kararında, “güvenli ülke”den gelen başvurucuların açıkça temelsiz başvurularında yürütmenin otomatik olarak durdurulması kuralına getirilen istisnanın, yalnızca komisyonun kanunda öngörülen şekilde geçerli bir hızlandırılmış prosedür uygulaması durumunda geçerli olduğu belirtilmiştir. Aksi halde olağan prosedür devreye girer ve otomatik durdurma etkisi uygulanır.

3. Açıkça temelsizlikle ilgili diğer durumlara genişletilmesi
Mahkeme, Birleşik Daireler’in belirttiği ilkenin sadece güvenli ülke kaynaklı açıkça temelsiz başvurulara değil, diğer tüm açıkça temelsiz durumlara ve hatta başvurunun kabul edilemez olduğu durumlara da uygulanabileceğini değerlendirmiştir. Bu genişletme, Yargıtay kararının mantığına ve farklı durumlar arasında sistematik tutarlılık gerekliliğine dayanmaktadır.

4. Somut olayda izlenen prosedür
Dosya incelemesinden, Bölge Komisyonu’nun “başvuruların çokluğu nedeniyle” hızlandırılmış prosedürün yasal sürelerine uyamadığını ve bu nedenle olağan prosedürü izlediğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Buna rağmen, Ulusal Mülteci Hakkı Komisyonu’nun bir genelgesine atıfta bulunarak başvuruyu açıkça temelsiz bularak reddetmiştir.
Mahkeme, olağan prosedürün uygulanmasının şu sonuçları doğurduğunu vurgulamıştır:

  • Başvuru süresi, olağan 30 günlük itiraz süresidir;

  • İdari kararın hükmünde yer alan uyarılardan bağımsız olarak, itiraza yürütmeyi otomatik olarak durdurma etkisi tanınır.

5. Karar
Bu gerekçelerle Mahkeme, itiraza konu kararın yürütme etkisini otomatik olarak durdurduğunu ilan etmiş ve Polis Müdürlüğü’nün (Questura) davacıya, dava sonuçlanıncaya kadar geçerli olacak şekilde iltica başvurusu için oturma izni vermesini emretmiştir.

6. Sonuç
Bu karar, uluslararası koruma başvurusunda bulunan kişilerin savunma hakkı açısından önemli bir ilkeyi yeniden teyit etmektedir: komisyon, hızlandırılmış prosedürü haklı kılan usul şartlarına uymadığında otomatik yürütmeyi durdurma etkisi reddedilemez.
Bu yorum, başvurucunun savunma hakkı ve ülkede yasal olarak kalma hakkı için önemli bir güvence sağlamakta ve farklı durumların yanlış biçimde eşitlenmesine yol açabilecek idari uygulamalara karşı bir sınır koymaktadır.


Av. Fabio Loscerbo

Nessun commento:

Posta un commento

Av. Fabio Loscerbo, belgelere erişim ve yabancılar hukuku üzerine COA akreditasyonlu bir eğitim etkinliği düzenledi

  Av. Fabio Loscerbo, belgelere erişim ve yabancılar hukuku üzerine COA akreditasyonlu bir eğitim etkinliği düzenledi Editör Kurulu tarafın...