lunedì 28 luglio 2025

Salerno İdare Mahkemesi: Gerçek zarar ispatlanmadıkça gecikmeden dolayı tazminat talep edilemez Karar No: 1270/2025, Esas No: 226/2025 – Kampanya Bölgesi Salerno Şubesi Üçüncü Dairesi tarafından 24 Haziran 2025 tarihinde verilmiştir

 Salerno İdare Mahkemesi: Gerçek zarar ispatlanmadıkça gecikmeden dolayı tazminat talep edilemez

Karar No: 1270/2025, Esas No: 226/2025 – Kampanya Bölgesi Salerno Şubesi Üçüncü Dairesi tarafından 24 Haziran 2025 tarihinde verilmiştir

Bu kararda Salerno İdare Mahkemesi, oturma izninde yer alan hatalı kimlik bilgilerinin düzeltilmesi amacıyla yapılan başvuruya karşı Salerno Emniyet Müdürlüğü’nün sessiz kalması üzerine açılan davayı incelemiştir.

Tunus vatandaşı olan başvurucu, avukatı aracılığıyla, güncellenen oturma izninde vergi numarası (codice fiscale) ve doğum yerinin yanlış girildiğini Emniyet’e bildirmiş, düzeltme taleplerini yinelemiş ancak herhangi bir yanıt alamamıştır. Bu nedenle idare mahkemesine başvurarak şu taleplerde bulunmuştur:

a) İdarenin sessiz kalmasının hukuka aykırı olduğunun tespiti;
b) İdarenin açık bir işlemle başvuruya cevap vermesinin emredilmesi;
c) 241/1990 sayılı Kanun’un 2-bis maddesi uyarınca gecikmeden doğan zararın tazmini;
d) Aynı maddeye göre gecikmeye ilişkin otomatik tazminatın ödenmesi.

Yargılama sırasında, Emniyet Müdürlüğü gerekli düzeltmeleri yaparak düzeltilmiş oturma iznini teslim etmiş ve dava konusunun ortadan kalktığını ileri sürmüştür. Mahkeme, yalnızca “sessizliğe karşı açılan dava” yönünden bu görüşü haklı bularak davanın konusuz kaldığını tespit etmiştir.

Ancak tazminat ve gecikme tazminatı taleplerine farklı bir yaklaşım benimsenmiştir.

Mahkeme, 241/1990 sayılı Kanun’un 2-bis maddesine göre, idarenin bir işlemi geciktirmesi halinde tazminat talep edilebilmesi için yalnızca sürenin aşılması değil, zararın, illiyet bağının ve idarenin kusurunun (kast veya ihmal) açıkça ispat edilmesi gerektiğini hatırlatmıştır. Danıştay’ın yerleşik içtihatlarına atıfla (örneğin: Danıştay, 2. Daire, 12 Nisan 2021, No: 2960; 3. Daire, 23 Mayıs 2025, No: 4507; 7. Daire, 21 Mayıs 2025, No: 4369) bu ispat yükünün tamamen başvurucuya ait olduğu belirtilmiştir. Bu olayda, başvurucunun herhangi bir zarar, miktarı ya da idari davranışla illiyet bağına dair dolaylı bir kanıt bile sunamadığı tespit edilmiştir.

Ayrıca mahkeme, gecikmeye ilişkin otomatik tazminat talebini de kabul edilemez bulmuştur. Zira 69/2013 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 28. maddesi, bu tazminatı yalnızca ticari faaliyetin başlatılması ve yürütülmesiyle ilgili idari işlemlerle sınırlandırmıştır. Mevzuatta bugüne kadar bu hükmün kapsamı genişletilmediği için, başvurucunun hukuken korunabilir bir hakkının bulunmadığı ve davanın bu nedenle kabul edilemez olduğu kanaatine varılmıştır (Danıştay, 3. Daire, Karar No: 2019/2025).

Sonuç olarak, mahkeme dava giderlerinin taraflar arasında karşılıklı olarak paylaştırılmasına karar vermiştir. Zira taraflar kısmen haksız bulunmuş ve yaşanan gecikmenin bir kısmı Gelir İdaresi’nin dijital sistemindeki hatalardan kaynaklanmıştır.

Av. Fabio Loscerbo

Nessun commento:

Posta un commento

Salerno İdare Mahkemesi: İşverenin vazgeçmesi durumunda bile Valilik işlemi sonuçlandırmak zorundadır Karar No: 1260/2025 – Esas No: 1808/2024 – Campania Bölgesi Salerno Şubesi İdare Mahkemesi, Üçüncü Daire – Duruşma Tarihi: 10 Haziran 2025

  Salerno İdare Mahkemesi: İşverenin vazgeçmesi durumunda bile Valilik işlemi sonuçlandırmak zorundadır Karar No: 1260/2025 – Esas No: 1808...