Bağlı çalışma nedeniyle verilen oturma izninin iptali: Mahkeme, yeni bir iş sözleşmesi bulunmasına rağmen kararın hukuka uygun olduğunu teyit etti
Dosya No: 826/2024 – Karar Tarihi: 2 Temmuz 2025 – Puglia Bölge İdare Mahkemesi, Üçüncü Daire
12 Temmuz 2025 tarihinde yayımlanan 964/2025 sayılı kararla, Puglia Bölge İdare Mahkemesi (Üçüncü Daire), Foggia Emniyet Müdürlüğü tarafından uzun süreli ikamet hakkı tanınan yabancı bir kişinin oturma izninin iptaline ilişkin verilen karara karşı açılan davayı reddetti.
İptal kararı, başvuranın sunduğu iş sözleşmesinin sahte olduğunun tespitine dayanıyordu. Bu sözleşme, gerçekte var olmayan bir şirketle yapılmıştı. INPS (İtalya Sosyal Güvenlik Kurumu) müfettişlerinin yaptığı kontrollerde, vergi veya iş ile ilgili hiçbir belgenin bulunmadığı, sözde işverenin ulaşılamaz olduğu ve sunulan iş ilişkisinin gerçekte mevcut olmadığı ortaya çıkmıştı.
Başvuran ise kendisinin işverenin sahtekarlığının mağduru olduğunu, aslında başka bir işverenle fiilen çalıştığını ve iyi niyetle hareket ettiğini iddia etti. Ayrıca, Mayıs 2023'ten başlayarak Mayıs 2025'e kadar geçerli yeni bir iş sözleşmesine sahip olduğunu, bu nedenle yasal olarak İtalya’da kalmaya hakkı olduğunu savundu. Ayrıca idare makamlarının, başvuranın ülkede kalmasını sağlayabilecek diğer oturma izni türlerini dikkate almadıklarını da ileri sürdü.
Mahkeme, bu itirazların yerinde olmadığını belirtti. Öncelikle, yeni iş sözleşmesi 2023 tarihli olduğu halde iptal kararı 2018 yılında verilmiş ve yalnızca başvuranın bulunamaması nedeniyle 2024 yılında tebliğ edilmişti. Bu nedenle idarenin bu yeni sözleşmeden haberdar olması mümkün değildi. Ayrıca başvuran idari sürece katılmamış ve savunma imkânı çerçevesinde bu yeni durumu iletmemişti.
İşverenin dolandırıcılığına ilişkin iddiaya gelince, mahkeme bunun hiçbir somut kanıtla desteklenmediğini ve aslında idari bulguları doğruladığını ifade etti: şirketin mevcut olmadığı, başvuranın 2023 yılına kadar gelir beyanında bulunmadığı ve düzenli bir çalışmasının tespit edilmediği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, iptal edilen oturma izninin verilmesi için gerekli yasal koşulların sağlanmadığı açıktır.
Son olarak, mahkeme farklı oturma izni türlerinin mevcut olmasının, bu özel iptal sürecinin geçerliliğini etkilemeyeceğini belirtti. Çünkü hukuki sistem, farklı prosedürlerin birbiriyle örtüşmesini öngörmez. Başvuran, yeni ve ayrı bir başvuru süreci başlatma hakkına sahiptir.
Davanın niteliği ve süreci dikkate alınarak yargılama giderleri taraflar arasında karşılıklı olarak mahsup edilmiştir.
Av. Fabio Loscerbo
Göç hukuku ve idare hukuku uzmanı avukat
Nessun commento:
Posta un commento