2025 Kota Kararnamesi: 4 Eylül’deki yenilikler ve reformun kritik noktaları
Bakanlar Kurulu, 4 Eylül 2025 tarihli toplantısında yabancıların yasal girişi ve göç akışlarının yönetimine ilişkin acil önlemler içeren bir kanun hükmünde kararnameyi kabul etti. Bu düzenleme, üç yıllık programlamanın yapısını korumakla birlikte, idari prosedürlerin bazı kritik yönlerini ve göçmen işçilerin haklarını etkilemektedir.
Başlıca yenilikler
1. Sürelerin kota atamasından itibaren başlaması
Çalışma izninin verilmesi için süre artık başvurunun sunulduğu tarihten değil, kotaya fiilen dahil edildiği tarihten itibaren işlemeye başlıyor. Bu değişiklik süreleri daha gerçekçi kılarken, kotaya dahil edilme sürecinin yavaş olduğu bölgelerde bekleme süresini uzatabilir.
2. Beyanların doğrulanmasının genişletilmesi
Halihazırda bazı kategoriler için öngörülen kontroller artık “standart dışı” girişlere de (araştırma, yüksek nitelikliler, BT ve gönüllülük) genişletiliyor. Bu adım şeffaflığı artırıyor, ancak yeterli kurumlar arası koordinasyon olmadan gecikmelere yol açabilir.
3. Özel işverenler için üç başvuru sınırının kalıcı hale gelmesi
Deneme amaçlı getirilen kural kalıcı hale geldi: özel işverenler en fazla üç çalışma izni başvurusu yapabilecek. Bu düzenleme suistimalleri sınırlamayı hedefliyor, ancak daha fazla işçi ihtiyacı olan kooperatifler veya birden fazla bakıcıya ihtiyaç duyan aileler için sorun yaratabilir.
4. Dönüşüm beklenirken oturum hakkı
Yabancı işçilerin, oturum izninin dönüşümünü beklerken de ülkede kalma ve çalışma hakkı açıkça tanındı. Bu durum hukuki güvenceleri güçlendiriyor.
5. Sömürü mağdurları için korumanın güçlendirilmesi
Yasa dışı aracılık ve sömürü mağdurlarına verilen oturum izni altı aydan on iki aya çıkarıldı. Aynı uzatma sosyal koruma izinleri için de geçerli olup, bu kişilere ve aile içi şiddet mağdurlarına Katılım Ödeneği erişimi sağlanacak.
6. Aile ve sağlık yardımcılarının kota dışı kabulü
Engelli veya bakıma muhtaç yaşlıların bakımına yönelik işçiler artık kalıcı olarak kota dışında değerlendiriliyor. Ancak ilk 12 ay boyunca işçi sadece izin verilen işte çalışabilecek ve işveren değişikliği yalnızca Bölgesel Çalışma Müfettişliğinin onayıyla mümkün olacak.
7. Aile birleşimi ve gönüllülük
Aile birleşimi için izin süresi 90 günden 150 güne çıkarıldı; bu değişiklik AB mevzuatıyla uyumludur. Gönüllülük programları ise yıllık değil, üç yıllık hale getirildi.
8. ALI ile dijitalleşme
Oturum sözleşmeleri ve entegrasyon anlaşmalarının yönetimi için dijital platform faaliyete geçti: işveren girişi çevrimiçi bildiriyor, vergi numarası otomatik olarak oluşturuluyor, sözleşme dijital olarak imzalanıyor ve belgeler 8 gün içinde yükleniyor. Bu önemli bir adımdır, ancak teknik sorunlar yaşanması halinde sıkıntılar doğurabilir.
Kritik noktalar
-
Sürelerin ertelenmesi: Kotaya dahil edilme tarihinden itibaren hesaplanması, idarenin hareketsizliği için dava açma imkânını geciktirebilir.
-
Üç başvuru sınırının katılığı: Suistimallere karşı faydalı, ancak çoklu ihtiyaçları olan işverenler için esnek değil.
-
Aile yardımcıları için 12 aylık sınırlama: İşverenleri hızlı işçi değişiminden korur, fakat işçileri sömürü riskine açık hale getirir.
-
Aile birleşiminde sürenin uzatılması: Gecikmelerin “yasallaştırılması” anlamına gelebilir.
-
Hızlandırılmış dijitalleşme: Yeni prosedür ilerleme sağlar, ancak kısa süre (8 gün) teknik arızalarda sorunlu olabilir.
Sonuç
Kararname, prosedürlerin rasyonelleştirilmesini ve dijitalleşmenin hızlandırılmasını hedefleyerek kota sisteminin istikrarı yolunda bir adım daha atmaktadır. Ancak, açıklığa kavuşturulması ve ek kaynak gerektiren kritik meseleler de gündeme gelmektedir. Açık yönergeler ve etkili denetim olmadan, mevcut sorunların çözülmesi yerine ertelenmesi riski vardır.
İdarenin ihtiyaçları ile göçmen işçilerin hakları arasındaki denge, bu reformun gerçek sınavı olmaya devam etmektedir.
Avukat Fabio Loscerbo
Nessun commento:
Posta un commento