sabato 28 giugno 2025

Özel hayatın korunması ve özel koruma hakkı: AİHS madde 8 ışığında değerlendirme (Bologna Mahkemesi, Göç Hukuku Uzman Dairesi, 12 Haziran 2025 tarihli, Esas No: 14720/2023 sayılı karara ilişkin not)

 Özel hayatın korunması ve özel koruma hakkı: AİHS madde 8 ışığında değerlendirme

(Bologna Mahkemesi, Göç Hukuku Uzman Dairesi, 12 Haziran 2025 tarihli, Esas No: 14720/2023 sayılı karara ilişkin not)


1. Giriş

12 Haziran 2025 tarihli kararıyla Bologna Mahkemesi – Göç Hukuku Uzman Dairesi – Faslı bir başvuranın uluslararası koruma talebinin açıkça dayanaksız olduğuna karar veren Bölgesel Komisyon kararına karşı yaptığı itirazı kabul etmiştir. Karar, “Cutro Kararnamesi” (20/2023 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 50/2023 sayılı Kanun olarak kabul edilmiştir) ile getirilen değişikliklere rağmen, özel koruma hakkının anayasal ve uluslararası temellerini açık bir biçimde ortaya koyması bakımından dikkate değerdir.


2. Hukuki Çerçeve ve Yargısal Talep

Başvuran, 6 Temmuz 2023 tarihinde uluslararası koruma başvurusunda bulunmuştur; bu tarih, yeni yasal düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonradır. Açtığı davada, başvuran İtalya’da kalabilmek için özel koruma statüsünün tanınmasını ve sınır dışı edilme kararının iptalini talep etmiştir (md. 32/3 D.Lgs. 25/2008 ve md. 19, fıkra 1-1.1 D.Lgs. 286/1998 uyarınca).


3. Mahkemenin Değerlendirmesi

Mahkeme, Cutro Kararnamesi ile yapılan değişikliklerin yalnızca 19. maddenin 1.1. fıkrasının bazı bölümlerini etkilediğini, ancak anayasal veya uluslararası yükümlülükler gereği geri göndermeme yasağını değiştirmediğini saptamıştır. Bu bağlamda, 5. madde 6. fıkra (İtalyan hukukunda temel haklara saygı yükümlülüğü) ve AİHS’nin 8. maddesine (özel ve aile hayatının korunması) atıf yapılmıştır.

İtalyan Yargıtayı’nın (Karar no. 28162/2023) ve AİHM’nin içtihatlarına dayanan Mahkeme, “özel hayat” kavramının bireyin sosyal, profesyonel ve ekonomik kimliğini kapsayacak şekilde geniş yorumlanması gerektiğini vurgulamıştır.


4. Tespit Edilen Olaylar

Mahkeme, başvuranın özel hayatının korunmaya değer olduğunu şu unsurlarla ispatladığını kabul etmiştir:

  • İtalya vatandaşı olan teyzesi ve kuzeniyle birlikte yaşaması,

  • Alfonsine belediyesinde resmi ikamet kaydının bulunması,

  • İnşaat ve tarım sektörlerinde kesintisiz çalışma hayatı,

  • İş sağlığı ve güvenliği ile gönüllü hizmetler (Kızılhaç) alanlarında eğitim alması,

  • Ekonomik durumunun gözle görülür şekilde iyileşmesi,

  • İdari makamlarca herhangi bir tehlike unsuru bildirilmemesi.


5. Özel Koruma Statüsünün Tanınması

Bu veriler ışığında Mahkeme, başvuranın özel koruma hakkına sahip olduğuna ve İtalya’dan zorla sınır dışı edilmesinin, AİHS madde 8 ile güvence altına alınan özel hayatına orantısız bir müdahale teşkil edeceğine karar vermiştir.

Buna karşılık, özel korumanın uzun süreli ikamet iznine dönüştürülmesine ilişkin taleplerin bu davada değerlendirilemeyeceği, çünkü bunun ayrı bir idari süreç olduğunu belirtmiştir.


6. Sonuç

Bu karar, iç hukuk ile uluslararası hukuk kaynaklarının bütüncül bir yorumuyla yabancıların temel haklarının korunmasına önem veren bir yargı yaklaşımını temsil etmektedir. Kanuni değişikliklere rağmen, özel koruma statüsü, özellikle İtalya’da sosyal ve ailevi bağlarını somut şekilde kurmuş kişiler için geri göndermeye karşı son savunma hattı olmaya devam etmektedir.


Av. Fabio Loscerbo

Nessun commento:

Posta un commento