domenica 18 maggio 2025

Aile hayatına dayalı özel koruma hakkı: Bologna Mahkemesi'nin 16 Nisan 2025 tarihli R.G. 8636/2023 sayılı kararı üzerine bir değerlendirme

Başlık:
Aile hayatına dayalı özel koruma hakkı: Bologna Mahkemesi'nin 16 Nisan 2025 tarihli R.G. 8636/2023 sayılı kararı üzerine bir değerlendirme

Özet:
Bologna Mahkemesi, İtalyan Göç Yasası’nın 19. maddesinin 1.1 fıkrası uyarınca, yabancı bir başvurucunun özel koruma hakkını tanımıştır. Bu karar, 20/2023 Sayılı Kararname yürürlüğe girmeden önceki mevzuata dayanılarak verilmiştir. Başvurucunun çalışmıyor olmasına rağmen, ailesiyle birlikte İtalya'da köklü bir hayat kurmuş olması ve sosyal bağları mahkeme kararının temelini oluşturmuştur. Karar, aile ve özel hayatın korunması ile devletin sınır dışı etme politikası arasındaki dengeye dair hem ulusal hem de AİHM içtihadıyla uyumludur.


1. Giriş
Bologna Mahkemesi’nin 16 Nisan 2025 tarihli kararı (R.G. 8636/2023), İtalya'da özel koruma rejimini düzenleyen Göç Yasası’nın 19. maddesinin, 20/2023 sayılı Kararnameden önceki versiyonuna dayanarak verilmiştir. Olay, iki çocuk annesi ve özel koruma iznine sahip bir kişiyle evli olan yabancı bir kadının ikamet izni yenileme başvurusunun reddine ilişkin açtığı davaya ilişkindir.


2. Hukuki Çerçeve
Bu vakada uygulanan mevzuat, 130/2020 Sayılı Kararname ile değiştirilen 19. maddedir. Bu madde, işkence veya insanlık dışı muamele riski dışında, özel ve aile hayatının korunması gerekçesiyle de sınır dışı etmeye karşı koruma öngörmektedir. Bu koruma, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesine dayanmaktadır.


3. Mahkemede Ortaya Konulan Bulgular
Başvurucunun 6 yıldan uzun süredir İtalya'da yaşadığı, çocuklarına baktığı, eşiyle birlikte kira sözleşmesine dayalı bir konutta ikamet ettiği ve eşinin süresiz bir iş sözleşmesine sahip olduğu belirlenmiştir. Başvurucu çalışmasa da aile hayatında aktif rol oynamaktadır.


4. Mahkemenin Gerekçesi
Mahkeme, başvurucunun sınır dışı edilmesi durumunda işkence veya insanlık dışı muamele riski bulunmadığını, ancak İtalya’daki yerleşik aile hayatının bozulacağı kanaatine varmıştır.
AİHM içtihatlarına dayanarak, fiili aile bağlarının da korunduğu ve sınır dışı kararlarının orantılı olması gerektiği vurgulanmıştır.

Yargıtay’ın 7167/2024 sayılı kararına da atıfta bulunulmuştur. Bu karar, sosyal ya da iş yaşamına entegrasyon kanıtı olmasa bile, yeterli düzeyde aile bağları varsa özel koruma verilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.


5. Entegrasyon Değerlendirmesi
Mahkeme, özel koruma izni için sosyal ve mesleki entegrasyonun aynı anda mevcut olmasının gerekmediğini; güçlü aile bağlarının tek başına yeterli olabileceğini belirtmiştir. Bu olayda, çocukların varlığı, dil bilgisi ve düzenli konut gibi unsurlar belirleyici olmuştur.


6. Zamansal Uygulama ve Hukuki Rejim
Mahkeme, başvurunun yeni yasa yürürlüğe girmeden önce yapılmış olması nedeniyle eski kuralların uygulanmasına karar vermiştir. Buna göre: iki yıl geçerli, yenilenebilir ve çalışma iznine dönüştürülebilir bir özel koruma izni verilmelidir.


7. Sonuç
Bu karar, bireyin aile hayatı hakkı ile devletin göç kontrolü politikası arasında orantılılık ilkesine uygun, dikkatli bir denge kurmaktadır.
Karar, İtalya'nın uluslararası yükümlülüklerine paralel olarak, fiilen kurulmuş aile bağlarının özel koruma için yeterli bir gerekçe teşkil ettiğini teyit etmektedir.


Avv. Fabio Loscerbo


📌 Profesyonel profiller ve iletişim kaynakları:


İstersen şimdi bu metni akıcı kayan yazılı bir video formatına da çevirebilirim. Türkçe sürümünü hazırlamamı ister misin?

Nessun commento:

Posta un commento

Belgelere erişim ve yargısal koruma: Marche Bölge İdare Mahkemesi usule ilişkin şeffaflık ilkesini yeniden teyit etti Dosya No: 221/2025 – Karar tarihi: 12 Haziran 2025 – Marche Bölge İdare Mahkemesi, 2. Daire

  Belgelere erişim ve yargısal koruma: Marche Bölge İdare Mahkemesi usule ilişkin şeffaflık ilkesini yeniden teyit etti Dosya No: 221/2025 ...