Tamamlayıcı Koruma Süreçlerinde “ex lege” Askı: Napoli Mahkemesi’nin 26 Ağustos 2025 tarihli kararı hakkında not, R.G. no. 17533-1/2025

Napoli Mahkemesi, Medeni Daire (adli tatil bölümü), 26 Ağustos 2025 tarihli kararıyla (R.G. no. 17533-1/2025), Caserta Bölgesel Komisyonu tarafından verilen ve tamamlayıcı koruma talebini açıkça temelsiz ilan eden kararın yürütmesini “ex lege” askıya almıştır.

Başvuru sahibi 4 Şubat 2025’te talebini sunmuş, Komisyon ise 16 Mayıs 2025’te karar vermiştir. Karar, başvuru sahibinin “güvenli ülke” (Fas) menşeli olduğu gerekçesiyle, 25/2008 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 28-bis maddesine dayanılarak “açıkça temelsiz” olarak nitelendirilmiştir. Dinleme oturumu 13 Mayıs 2025 tarihinde yapılmış, yani hızlandırılmış prosedür için öngörülen yedi günlük sürenin çok ötesinde.

Mahkeme, Komisyon’un başlangıçta hızlandırılmış prosedürü uygulamaya koyduğunu, ancak daha sonra gelen başvuruların fazlalığını gerekçe göstererek konuyu olağan usule göre ele aldığını tespit etmiştir. İtalyan Yargıtay içtihatlarına göre bu durum, itiraz edilen kararın otomatik olarak askıya alınmasına istisna tanınmasını engellemektedir.

Mahkeme, İtalyan Yargıtayı Birleşik Daireleri’nin 29 Nisan 2024 tarihli ve 11399 sayılı kararında ortaya koyduğu hukuki ilkeye atıfta bulunmuştur. Buna göre, otomatik askıya alma ilkesine istisna yalnızca hızlandırılmış prosedürün eksiksiz ve doğru bir şekilde uygulanması durumunda geçerlidir. Aksi halde, olağan usul geri gelir ve bunun sonucu olarak “ex lege” askı ve 30 günlük olağan temyiz süresi yeniden uygulanır.

Bu karar özellikle önemlidir çünkü tamamlayıcı koruma bağlamında da “ex lege” askı güvencesinin geçerli olduğunu ortaya koymaktadır. Tamamlayıcı koruma, 286/1998 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 19. maddesinin 1 ve 1.1 fıkralarında öngörülmüş olup artık uluslararası koruma prosedürünün ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmektedir.

Dolayısıyla bu karar, tamamlayıcı korumanın – mülteci statüsü ve ikincil korumadan farklı bir temele sahip olsa da – yargı sisteminin öngördüğü asgari güvenceleri zedeleyecek şekilde basitleştirilmiş usullerle ele alınamayacağı fikrini pekiştirmektedir.

---

Avv. Fabio Loscerbo