Başlık:
Uzun Süreli Kalıcılar için AB İkamet İzninin Teşvik Edici Niteliği: Emilia-Romagna Bölge İdare Mahkemesi 1. Dairesi’nin 681/2025 Sayılı Kararı (R.G. 540/2021) Işığında İdarenin Takdir Yetkisinin Sınırları
1. Giriş
12 Haziran 2025 tarihinde Emilia-Romagna Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen 681/2025 sayılı karar (Genel Esas No: 540/2021), yabancılar hukukunun hassas bir konusunu ele almaktadır: bir mahkûmiyet kararı sonrasında uzun süreli kalıcılar için verilen AB ikamet izninin iptali ve buna karşılık çalışma gerekçesiyle geçici bir oturma izni verilmesi. Söz konusu karar, bu izin türünün geniş anlamda "teşvik edici" karaktere sahip olduğunu ve mutlak, kazanılmış bir hak teşkil etmediğini teyit eden yerleşik içtihadı pekiştirmektedir.
2. Olayın Özeti: Gerçekler ve Davacının İddiaları
Davacı, 2017 yılında Bologna Emniyeti tarafından kendisine uzun süreli kalıcı AB ikamet izni verilen Bangladeş vatandaşıdır. 2019 yılında izninin güncellenmesini talep etmiştir. Ancak 26 Mart 2021 tarihli ve 19 Nisan 2021’de tebliğ edilen kararla, davacının daha önce bir yağma ve yaralama suçundan mahkûmiyet alması gerekçesiyle söz konusu izin iptal edilmiş ve bunun yerine bir yıllık, yenilenebilir çalışma amaçlı oturma izni düzenlenmiştir.
Davacı, İltica ve Göç Kanunu’nun 9. maddesi 4. fıkrasının ihlali ve gerekçesizlik iddialarıyla karara itiraz etmiş, iptalin otomatik biçimde yapıldığını, oysa kendisinin düzenli çalışma hayatı, ailevi yerleşikliği ve İtalya’da okula giden küçük çocukları olduğunu, dolayısıyla topluma entegre olduğunu ileri sürmüştür.
3. Usul Süreci
Temmuz 2021’de tedbir talebi reddedilmiş (Karar no: 352/2021), ardından dosya uzun süre işlem görmemiştir. Daha sonra yargılamadaki yığılmaları azaltmaya yönelik özel bir duruşma listesine alınarak, esas duruşması 11 Haziran 2025’te yapılmıştır. Mahkeme davacının menfaatinin halen mevcut olduğunu tespit ederek davayı esastan reddetmiştir.
4. Mahkemenin Gerekçesi: Sosyal Entegrasyon ile Kamu Güvenliği Arasında Denge
Mahkeme, idarenin yaptığı değerlendirmeyi orantılı ve yeterli bulmuştur:
-
Uzun süreli kalıcı AB ikamet izni, mutlak bir hak değil, yabancının toplumla bütünleşme düzeyine göre verilen bir ödül niteliğindedir.
-
İdare, davacının İtalya’da kalma menfaati ile kamu güvenliğini dengelemiş ve suça ilişkin ciddi geçmişi (yağma ve şiddet) dikkate alarak daha düşük profilli bir izin vermiştir.
-
Bu nedenle sürekli oturum izni iptal edilmiş, yerine bir yıllık çalışma amaçlı oturma izni verilmiştir.
Mahkeme, bu yaklaşımın ne İtalyan Anayasası’na ne de Avrupa Birliği hukukuna aykırı olmadığını, zira her durumda bireysel değerlendirmenin yapıldığını ve kamu yararı gerektiğinde kısıtlayıcı kararların alınabileceğini ifade etmiştir.
5. Yargı İlkesinin Teyidi: “Güçlendirilmiş” İzin Dokunulmaz Değildir
Mahkeme, daha önce verdiği kararlar (örneğin 609/2025 ve 263/2025 sayılı kararlar) doğrultusunda, yaşam hakkı ve kamu güvenliği gibi anayasal değerlere zarar veren eylemler nedeniyle mahkûm edilmiş yabancılara uzun süreli kalıcı izin verilemeyeceğini vurgulamıştır.
Ayrıca şu hususlara işaret edilmiştir:
-
Toplum açısından tehlikelilik değerlendirmesi, idarenin takdir alanına girer;
-
Mahkûmiyet kararı, bu özel statünün iptali için yeterlidir ve daha düşük bir izin türü verilmesine engel teşkil etmez;
-
Karar yeterince gerekçelidir ve otomatik alınmış bir karar değildir.
6. Sonuç
TAR Emilia-Romagna’nın 681/2025 sayılı kararı, uzun süreli kalıcı AB ikamet izninin verilmesinin veya yenilenmesinin her zaman yabancının kişisel geçmişine ve kamu düzenine aykırı unsurların bulunmamasına bağlı olduğunu bir kez daha teyit etmektedir.
Karar, davacının daha istikrarlı bir hukuki statüsünü kaybetmesine yol açsa da, onun İtalya’da yasal olarak kalmasına, çalışmasına ve aile hayatını sürdürmesine engel olmamaktadır. Aynı zamanda, hukuka saygı ve sivil sorumluluk çerçevesinde statünün ileride yeniden kazanılması yolunu açık bırakmaktadır.
Bu karar, bireysel sorumluluk ve toplumsal bütünleşme esasına dayalı kademeli ve tersine çevrilebilir bir entegrasyon modelini güçlendirmektedir. Gelişmiş statülerin korunması, kişisel davranışlara ve toplumsal normlara uyuma bağlıdır.
Av. Fabio Loscerbo
Avukat – Bologna Barosu Üyesi
Nessun commento:
Posta un commento