Brexit Sonrası Yargı Yetkisi ve Aile Birleşimi Hakkı: Birleşik Krallık Vatandaşları İçin Oturum Kartı Örneği
Yazan: Av. Fabio Loscerbo
Dosya No: 646/2025 – Lombardia Bölge İdare Mahkemesi – Dördüncü Daire – Karar No: 2372/2025 – Karar Tarihi: 18 Haziran 2025
1. Giriş
Bu karar, Brexit sonrası göç hukuku bağlamında giderek daha fazla önem kazanan bir konuyu ele almaktadır: Bir İtalyan vatandaşıyla evli Birleşik Krallık vatandaşının, 24 Ocak 2020 tarihinde imzalanan Avrupa Birliği ile Birleşik Krallık arasındaki Ayrılma Anlaşması’nın 18. maddesinin 4. fıkrası uyarınca oturum kartı talebidir.
Lombardia Bölge İdare Mahkemesi, 2372/2025 sayılı kararıyla, idari yargının görevli olmadığını belirterek davayı görev yönünden reddetmiş ve dosyanın genel (adli) yargı mercilerine ait olduğunu ifade etmiştir (İtalyan Yabancılar Yasası – 286/1998 sayılı yasa, madde 30/6).
2. Olaylar
Davacı, bir İtalyan vatandaşıyla evli olan Birleşik Krallık vatandaşıdır ve ailevi nedenlerle geçici oturum iznine sahiptir. İtalya’da 31 Aralık 2020 tarihinden önce ikamet ettiği gerekçesiyle, ayrılma anlaşmasının 18. maddesine dayanarak kalıcı oturum kartı başvurusunda bulunmuştur.
İlgili polis karakolu, 9 Aralık 2024 tarihli ve 14 Aralık 2024’te tebliğ edilen kararıyla başvuruyu reddetmiştir. Bunun üzerine davacı, idare mahkemesine başvurmuştur.
3. Mahkemenin Kararı
Mahkeme, konunun aile birleşimi hakkına ilişkin olduğunu ve bu nedenle, 286/1998 sayılı Yasa’nın 30/6. maddesi ve 150/2011 sayılı yasadaki hükümler uyarınca, genel yargının görevli olduğunu belirtmiştir.
Mahkeme, bu konuda istikrarlı içtihatlara da atıf yapmıştır (örneğin: Lazio İdare Mahkemesi, Üçüncü Daire, 6 Şubat 2020 tarihli karar, No: 1629) ve ailevi nedenlerle verilen veya reddedilen oturum izinlerinin idare mahkemelerinde değil, adli mahkemelerde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Ayrıca, bu görevli yargı makamının, polis tarafından alınan kararda da açıkça belirtildiğini ve davacının, dosyayı yasal süreler içinde yetkili adli yargı merciinde yeniden sunabileceğini ifade etmiştir (İdari Usul Kanunu madde 11/2).
4. Eleştirel Değerlendirme
Bu karar, göç hukuku alanında idari ve adli yargı arasındaki görev dağılımını giderek daha net hale getiren bir içtihat çizgisine dâhildir ve şu ilkeyi pekiştirir: Eğer idari işlem aile hayatını etkiliyorsa, görev adli yargıya aittir.
Ancak iki önemli husus dikkat çekmektedir:
-
Brexit Sonrası Hukuki Rejimin Özgünlüğü – Ayrılma Anlaşması'nın 18. maddesine dayalı oturum kartı, uluslararası, Avrupa Birliği ve idari unsurları bünyesinde barındıran karma bir statüdür. Bu statünün yalnızca "ailevi nedenlerle oturum" kapsamında değerlendirilmesi indirgemeci olabilir.
-
Yargı Korumasının Parçalanma Riski – Özellikle karmaşık ve uluslararası anlaşmalara dayanan statülerde, görevli yargı merciinin katı biçimde ayrılması, bireylerin savunma hakkını zayıflatabilir, yargı sürecini uzatabilir ve başvuru maliyetlerini artırabilir.
5. Sonuç
Lombardia İdare Mahkemesi’nin 2372/2025 sayılı kararı, idari mahkemelerin, ailevi nedenlerle oturum izni taleplerine yönelik işlemlerde görevli olmadıkları yönündeki sınırlayıcı yaklaşımını yansıtmaktadır – bu, Brexit gibi uluslararası anlaşmalara dayanan talepler için dahi geçerlidir.
Ancak bu karar, ulusötesi ve AB kaynaklı hakların karmaşıklığını tanıyan ve etkilenen bireyler için daha açık ve etkili bir yargı erişimi sağlayan normatif ve içtihadi bir güncellemenin gerekliliğini de ortaya koymaktadır.
Nessun commento:
Posta un commento