Konsolosluk Randevusunun Belirlenmemesi Aile Birleşimi Hakkının İhlalidir
Roma Mahkemesi’nin (RG no. 54653/2024, karar tarihi: 27 Şubat 2025) kararı üzerine bir analiz
Av. Fabio Loscerbo tarafından
AB Şeffaflık Siciline kayıtlı lobi temsilcisi – Kayıt No: 280782895721-36
1. Giriş
Bu inceleme konusu karar, İtalyan diplomatik-konsolosluk temsilciliklerinin aile birleşimi vizesi verme uygulamalarında temel bir sorunu ele almaktadır: geçerli bir oturum izni onayı (nulla osta) bulunmasına rağmen vize başvurusunun resmîleştirilmesi için randevu verilmemesi. Mahkeme, vizenin derhal verilmesine hükmetmemekle birlikte, başvurunun resmîleştirilmesi ve belgelerin yasallaştırılması için randevu verilmesine karar vererek, yargı koruma sistemi içinde aile birliğinin önemini yeniden teyit etmiştir.
2. Olaylar ve Usulî Süreç
Başvurucu, 2024 yılında eşi lehine bir aile birleşimi nulla osta belgesi almıştır. Eşi Benin vatandaşıdır, ancak Gana’da ikamet etmektedir. Başvurucu, İtalya’nın Accra Büyükelçiliğinden randevu almak için hemen harekete geçmiş, ancak tüm girişimleri sonuçsuz kalmıştır. Vize başvurusu şeklen sabitlenmiş olmasına rağmen herhangi bir idari işlem başlatılmamıştır. İdareye ihtarname gönderilmiş, yanıt alınamayınca başvurucu ihtiyati tedbir ve esas hakkında karar talebiyle mahkemeye başvurmuştur.
Uyuşmazlık, belgelerin yasallaştırılması sürecinde büyükelçiliğin, başvuranın Gana'da sürekli ikamet etmesine rağmen Benin vatandaşı olması nedeniyle yetkisizlik iddiasında bulunması üzerinde yoğunlaşmıştır.
3. Mahkemenin Kararı
Mahkeme, başvuranın kişisel durumunu benzer diğer vakalardan ayıran unsurlar bulunmadığı gerekçesiyle, hem ihtiyati tedbir hem de vizenin doğrudan verilmesine ilişkin talepleri reddetmiştir.
Buna karşılık, başvurunun resmîleştirilmesi ve belgelerin yasallaştırılması için randevu verilmesi talebini kabul etmiştir. Mahkeme, vize başvurusunun geçerli ve zamanında yapıldığını tespit etmiş; başvuranın vatandaşlığı değil, fiilî ikamet yeri olan Gana'nın Accra Büyükelçiliğinin yetkili olduğunu vurgulamıştır. Bu, keyfi ve hukukî dayanağı olmayan bir konsolosluk uygulamasına son verilmesi açısından kritik bir tespittir.
4. Kararın Hukukî Önemi
Mahkeme kararı şu iki temel ilkeyi netleştirmektedir:
-
Aile birleşimi vize başvurusu, randevu verilmemiş olsa dahi, zamanında ve belgeli olarak sunulmuşsa hukuken sabit kabul edilir;
-
Konsolosluk yetkisi açısından belirleyici olan kriter, başvuranın fiilî ikamet ettiği yerdir, vatandaşı olduğu ülke değil.
Bu ilkeler mevcut hukuk sisteminde zaten yer almakla birlikte, uygulamada çoğu zaman göz ardı edilmektedir. Mahkeme, konsolosluk makamlarının zamanında yapılmış başvurulara yanıt vermekle yükümlü olduğunu ve hukukî temeli olmayan kriterlerle başvuruyu reddedemeyeceğini açıkça belirtmiştir.
5. Sonuç
Roma Mahkemesi’nin RG n. 54653/2024 sayılı kararı, İtalyan konsolosluk makamlarının hareketsizliğinin fiilen aile birleşimi hakkının ihlaline yol açtığı tüm durumlar için önemli bir emsal teşkil etmektedir. Mahkeme, vizenin doğrudan verilmesine hükmetmemekle birlikte, başvuru sahibinin idari süreci başlatabilmesi için randevu alma hakkını tanımıştır.
Bu karar, özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi ve İtalyan Yabancılar Kanunu’nun 29. ve devamı maddeleri çerçevesinde güvence altına alınan aile birliği hakkının korunması açısından, konsolosluk pasifliğine karşı etkili bir yargı yolu sunmaktadır.
Nessun commento:
Posta un commento