sabato 22 marzo 2025

İtalya’nın Pakistan’daki Büyükelçiliğinden Giriş Vizesi Almak İçin Randevu Alma Sürecindeki Sorunlar: Hukuki ve İdari Bir Değerlendirme

 İtalya’nın Pakistan’daki Büyükelçiliğinden Giriş Vizesi Almak İçin Randevu Alma Sürecindeki Sorunlar: Hukuki ve İdari Bir Değerlendirme

Av. Fabio Loscerbo tarafından

Son yıllarda, özellikle Pakistan gibi Avrupa Birliği dışı ülkelerden gelen yabancı uyruklu kişilerin İtalya’ya giriş vizesi alması giderek daha karmaşık ve işlevsiz bir sürece dönüşmüştür. Hukuki kaynaklara dayanan belgelenmiş bir vaka, başvuru sahiplerine tanınan hakların etkinliği ve kamu yönetiminin temel ilkelerine riayet edilip edilmediği konusunda ciddi soru işaretleri ortaya koymaktadır.

1. Yasal Çerçeve ve Kamu İdaresinin Sorumlulukları

Bağlı çalışmaya yönelik giriş vizesi, 286/1998 sayılı Göç Yasası ve 394/1999 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 31. maddesi uyarınca düzenlenmiştir. Göçmenlik için Tek Nokta Ofisi tarafından verilen Nulla Osta'nın ardından, ilgili İtalyan Büyükelçiliği, aynı yönetmeliğin 4. maddesi gereği “tamamlayıcı ve ardışık” şekilde vize vermekle yükümlüdür.

İtalya Anayasası’nın 97. maddesi ve Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın 41. maddesi ile güvence altına alınan iyi yönetim ilkesi, her idari sürecin makul bir sürede tamamlanmasını şart koşar. Bu ilke, 241/1990 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile de açıkça belirtilmiştir. Ancak uygulamada uzun ve gerekçesiz gecikmeler sıkça yaşanmaktadır.

2. İşlem Süreçlerinde Gecikmeler ve Cevapsızlık

Örnek niteliğindeki bir vakada, bir yabancı başvuru sahibi 31 Mayıs 2024 tarihinde Nulla Osta almıştır. Ekim 2024’te pasaportunu büyükelçiliğe teslim etmesine ve avukatı aracılığıyla birçok defa yazılı başvuru, ihtar ve bilgi edinme talebinde bulunmasına rağmen, bugüne kadar vize verilmemiştir.

İdari süreç aylarca devam etmiş, kamu otoritesinden hiçbir yazılı açıklama gelmemiştir. Bu durum, 241/1990 sayılı Kanun’un 7. ve 10. maddelerinde yer alan şeffaflık ve katılım ilkelerinin ihlali anlamına gelir. Kamu Denetçiliği Kurumu ve Dışişleri Bakanlığı denetim organlarına yapılan başvurular da sonuçsuz kalmıştır.

3. Hizmet Alımı Yoluyla Yönetimdeki Şeffaflık Sorunları

Başka bir sorun ise, İslamabad’daki BLS şirketi gibi üçüncü taraflara devredilen başvuru ve randevu işlemleridir. Bu şirket, büyükelçilik adına vatandaş başvurularını toplamakla görevlidir. Ancak iç düzenlemeler, öncelik kriterleri ve bekleme listeleri konularında ciddi şeffaflık eksiklikleri bulunmaktadır.

Hukuki temsilciler tarafından yapılan bilgi edinme başvuruları, BLS ile yapılan sözleşmeye, bekleyen başvuru listelerine, onaylanan ve reddedilen randevu sayılarına ve verilen idari talimatlara dair belgeleri içermektedir. Ancak bu belgeler, bilgi edinme hakkı çerçevesinde sunulmamıştır.

4. Hukuki Sonuçlar ve Reform İhtiyacı

Vize sürecindeki bu gecikme, verilen Nulla Osta’nın fiilen geçersiz kalmasına yol açmakta, yabancı vatandaşın İtalya’da yasal olarak çalışma hakkını zedelemekte ve hem işverene hem de başvuru sahibine ekonomik ve sosyal zararlar vermektedir. Ayrıca bu durum, idari sorumluluğa yol açabilir ve zarar tazmini için dava açılmasını gündeme getirebilir.

Konsolosluklarda verilen hizmetlerin dijitalleşmesi, sürecin şeffaflaştırılması ve başvuru istatistiklerinin kamuoyuyla paylaşılması gibi reformların yapılması artık zaruridir.

Sonuç

İtalya’nın Pakistan’daki Büyükelçiliği’nde yaşanan bu durum, göçmenlik işlemlerinde konsolosluk hizmetlerinin genel bir krizinin göstergesidir. Şeffaflık eksikliği, uzun işlem süreleri ve hesap verilebilirliğin olmaması, yabancıların başvurularının adil, hızlı ve etkili bir şekilde işlenmesi hakkını ihlal etmektedir. Dışişleri Bakanlığı ve Hükümet, hukukun üstünlüğü ve iyi kamu yönetimi ilkelerine uygun, etkin bir konsolosluk hizmeti için ivedilikle harekete geçmelidir.


Avv. Fabio Loscerbo
Yargıtay ve Yüksek Mahkemelerde Avukat
Göç ve İltica konularında AB Şeffaflık Siciline kayıtlı lobici – ID: 280782895721-36
📍 Bologna – Via Ermete Zacconi 3/A
📍 Soverato (CZ) – Via Pietro Nenni 21
📧 avv.loscerbo@ordineavvocatibopec.it
📞 +39 334 1675274

Nessun commento:

Posta un commento

New on TikTok: 🎙️ Título del episodio: Abrir una cuenta bancaria: un derecho para los solicitantes de protección internacional y complementaria 🎧 Texto del pódcast (versión en español): Bienvenidos a un nuevo episodio de Diritto dell’Immigrazione, el pódcast dedicado al derecho de la inmigración. Hoy hablaremos de un tema muy concreto, pero que todavía genera confusión y obstáculos en la práctica: el derecho de los solicitantes de protección internacional y complementaria a abrir una cuenta bancaria o postal en Italia. Abrir una cuenta bancaria no es un privilegio. Es un derecho fundamental, reconocido por la legislación italiana y europea, y constituye una de las herramientas esenciales de inclusión social y financiera. Desde el año 2018, con el Decreto del Ministerio de Economía y Finanzas n.º 70, se introdujo en Italia la llamada cuenta básica, accesible para todas las personas que residan legalmente en el país, incluso para quienes están a la espera de una decisión sobre su solicitud de protección. Esta cuenta permite realizar operaciones esenciales: depósitos, retiros, pagos y transferencias electrónicas. Este derecho fue confirmado oficialmente por Poste Italiane, que desde junio de 2019 reconoce la posibilidad de que los solicitantes de protección abran una cuenta Bancoposta básica presentando su permiso de residencia provisional o el recibo de renovación emitido por la Questura. Se trata de un paso importante, resultado también de acciones legales y reclamaciones formales promovidas por diversos profesionales del sector, incluido mi despacho. En varias comunicaciones oficiales —entre ellas los protocolos PB-250109170, PB-250521121, PB-250201058 y PB-250606324 del año 2025— Poste Italiane aclaró que el permiso de residencia provisional por protección internacional o complementaria es un documento válido para la identificación y para la apertura de una cuenta básica. Y si el código fiscal está indicado en el documento, este también puede servir como prueba fiscal válida. Negar este derecho significa violar un derecho subjetivo reconocido y, en algunos casos, constituye un acto discriminatorio. En tales situaciones, la persona afectada puede presentar una reclamación formal ante Poste Italiane o ante el banco correspondiente, acudir al Árbitro Bancario Financiero (ABF), o informar de la violación al Banco de Italia, autoridad supervisora del sistema bancario. Abrir una cuenta bancaria es mucho más que una simple operación financiera: es la base para trabajar legalmente, recibir un salario, pagar el alquiler, acceder a los servicios sanitarios y participar en la vida civil. Es, en todos los sentidos, una forma de ciudadanía económica. El derecho a abrir una cuenta bancaria, para quienes solicitan protección internacional o complementaria, representa una manifestación concreta de dignidad personal y una herramienta real de integración. Garantizar la efectividad de este derecho significa construir una sociedad que no excluya, sino que incluya; una sociedad donde la legalidad y la integración comienzan con algo tan simple, pero tan esencial, como una cuenta bancaria. Soy el abogado Fabio Loscerbo, y esto es Diritto dell’Immigrazione: el pódcast que explica las leyes, los derechos y los casos reales del derecho de los extranjeros en Italia. Hasta el próximo episodio.

https://ift.tt/eEpWN6o 🎙️ Título del episodio: Abrir una cuenta bancaria: un derecho para los solicitantes de protección internacional y co...