Tamamlayıcı Koruma Hakkı ve Polis Karakolunun Yükümlülüğü: Bolonya Mahkemesi'nin Son Kararının Analizi
Giriş Tamamlayıcı koruma, İtalya'da sığınmacılar için oluşturulan koruma sisteminin temel bir parçasıdır. Ancak, bu korumanın uygulanabilirliği genellikle idari engeller nedeniyle sınırlanmaktadır. Bu bağlamda, Bolonya Mahkemesi'nin (N.R.G. 1199/2025) kararı, Polis Karakolu’nun tamamlayıcı koruma başvurularını kabul etme ve ilgili idari süreci başlatma yükümlülüğünü teyit etmektedir.
Mahkemeye Sunulan Dava Başvuran, 18 Kasım 2024 tarihinde Forlì Polis Karakolu'na tamamlayıcı koruma başvurusunda bulundu. Ancak, idarenin yanıt vermemesi üzerine, 13 ve 20 Ocak 2025 tarihlerinde iki ek hatırlatma göndermesine rağmen yine bir yanıt alamadı. Bu nedenle, başvuru tarihinin belirlenmesi ve geçici oturma izni alabilmek amacıyla İtalyan Medeni Usul Kanunu’nun 700. maddesi uyarınca acil bir dava açtı.
Başvuranın Görüşü ve Hukuki Çerçeve Başvuran, 2013/32/AB Direktifi’ni ve İtalyan hukuku çerçevesinde 25/2008 sayılı Yasama Kararnamesi'ni referans göstererek tamamlayıcı koruma hakkına sahip olduğunu savundu. Ayrıca, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı'nın 18. maddesinin iltica hakkını garanti ettiğini ve Avrupa Adalet Divanı’nın C-808/18 numaralı kararına dayanarak AB üye devletlerinin koruma prosedürlerine erişimi sağlaması gerektiğini belirtti.
Mahkeme Kararı Bolonya Mahkemesi, başvuruyu kabul ederek hem fumus boni iuris (talebin hukuki dayanağı) hem de periculum in mora (başvurunun gecikmesi durumunda başvuranın karşılaşabileceği gerçek tehlike) unsurlarının mevcut olduğunu belirledi.
Mahkeme şu hususları değerlendirdi:
- Polis Karakolu'nun hareketsizliği, ulusal ve Avrupa hukuku tarafından garanti altına alınan uluslararası ve tamamlayıcı koruma hakkına erişimin ihlali anlamına gelmektedir.
- Tamamlayıcı koruma başvurusunu sunmak için bir randevu belirlenmemesi, temel bir hakkın kullanımına hukuka aykırı bir engel teşkil etmektedir.
- 50/2023 sayılı Kanun, tamamlayıcı koruma taleplerinin uluslararası koruma prosedürlerinin bir parçası olarak ele alınmasını ve başvuruların Polis Karakolu'na sunulmasını zorunlu kılmaktadır.
Kararın Sonuçları Bu karar, önemli bir hukuki ilkeyi teyit etmektedir: Polis Karakolları, idari sessizlik yoluyla tamamlayıcı koruma prosedürlerine erişimi engelleyemez. Başvuru hakkı, randevu verilerek ve geçici oturma izni belgesinin sağlanmasıyla güvence altına alınmalıdır.
Mahkeme, Forlì Polis Karakolu'na şu talimatları verdi:
- Tamamlayıcı koruma başvurusunu uluslararası koruma prosedürleri çerçevesinde kabul etmek.
- Geçici oturma izni belgesi düzenlemek.
- Alternatif olarak, 15 gün içinde bir randevu belirleyerek başvurunun değerlendirilmekte olduğunu belirten bir belge vermek.
Sonuç Bolonya Mahkemesi'nin bu kararı, tamamlayıcı koruma hakkının güçlendirilmesine yönelik önemli bir adımı temsil etmektedir. İdarenin, sürece erişimi garanti etme yükümlülüğünü teyit etmekte ve keyfi engellerin oluşturulamayacağını vurgulamaktadır. Bu karar, benzer durumlarla karşılaşan bireyler için önemli bir referans noktası oluşturmaktadır ve iltica ve uluslararası koruma haklarının korunmasına yönelik yargısal yaklaşımı pekiştirmektedir.
Avv. Fabio Loscerbo
Nessun commento:
Posta un commento