venerdì 17 ottobre 2025

KONU: Bağımlı çalışma izninin verilmesi için ikamet sözleşmesinin zorunlu ön koşul olması: Lazio Bölgesel İdare Mahkemesi’nin 17768/2025 sayılı kararı üzerine notlar

 KONU: Bağımlı çalışma izninin verilmesi için ikamet sözleşmesinin zorunlu ön koşul olması: Lazio Bölgesel İdare Mahkemesi’nin 17768/2025 sayılı kararı üzerine notlar


Özet

Lazio Bölgesel İdare Mahkemesi’nin (TAR Lazio) 17768/2025 sayılı kararı, ikamet sözleşmesinin (contratto di soggiorno), bağımlı çalışma izni başvurusu sürecinde temel bir unsur olduğunu vurgulamak açısından büyük önem taşımaktadır.
İdari yargı, bu sözleşmenin yokluğunda polis tarafından verilen ret kararının zorunlu (bağlayıcı) bir idari işlem niteliğinde olduğunu teyit etmiş; Polis ve Valilik arasındaki yetki ayrımını netleştirmiş ve idari sessizlik davasının (ricorso per il silenzio) kullanılabilirliğini belirtmiştir.


1. Giriş

Söz konusu dava, uygulamada sıkça karşılaşılan bir durumu konu almaktadır: İtalya’da çalışan bir yabancı, Göçmenlik Tek Nokta Ofisi (Sportello Unico per l’Immigrazione) nezdinde ikamet sözleşmesini imzalamadan, doğrudan Emniyet Müdürlüğü’ne (Questura) çalışma izni başvurusu yapar.

Lazio Bölgesel İdare Mahkemesi, İdari Yargılama Kanunu’nun 60. maddesi uyarınca basitleştirilmiş usulde verdiği kararında, polisin ret kararını hukuka uygun bulmuş ve ikamet sözleşmesinin basit bir formalite değil, çalışma izni hakkının doğması için zorunlu ve asli bir koşul olduğunu açıkça ifade etmiştir.


2. Hukuki Çerçeve

286/1998 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (Birleşik Göç Yasası)’nın 22. maddesi, yabancı bir kişinin İtalya’ya bağımlı çalışma amacıyla girebilmesi ve ikamet edebilmesi için ikamet sözleşmesinin imzalanması gerektiğini öngörmektedir.
Bu sözleşme, hem işveren hem de yabancı çalışan tarafından imzalanmalı ve Emniyet Müdürlüğü’ne yapılacak oturum izni başvurusu için yasal dayanak oluşturmalıdır.

Ayrıca, 394/1999 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 35. ve 36. maddeleri, ikamet sözleşmesinin iki temel işlevini vurgular:

  1. İş ilişkisinin yasallığını ve düzenliliğini garanti eder;

  2. Nüfus kayıt işlemleri ve ikamet izni verilmesi için hukuki bir belge niteliği taşır.

Dolayısıyla, bu sözleşmenin bulunmaması durumunda başvuru kabul edilemez veya reddedilebilir, çünkü bu, idarenin göz ardı edemeyeceği yasal bir zorunluluktur.


3. Zorunlu İdari İşlem İlkesi

Mahkeme, polisin ret kararının bir zorunlu idari işlem (atto vincolato) olduğunu vurgulamıştır.
Yani, ikamet sözleşmesi bulunmadığında idare herhangi bir takdir yetkisine sahip değildir: ret kararı kanunen zorunludur.

Mahkeme ayrıca, polisin Valiliğin eksikliklerini veya gecikmelerini telafi etme yetkisinin bulunmadığını belirtmiştir.
Eğer sözleşmenin imzalanmaması idarenin hareketsizliğinden kaynaklanıyorsa, yabancı kişi doğrudan polise başvurmak yerine idari sessizlik davası (ricorso per il silenzio) açmalıdır.


4. Valilik ve Polisin Yetki Ayrımı

Kararın en dikkat çekici yönlerinden biri, iki idari makam arasındaki yetki ayrımının açık bir şekilde ortaya konmasıdır:

  • Valilik – Göçmenlik Tek Nokta Ofisi: İkamet sözleşmesinin imzalanmasından ve iş ilişkisinin şartlarının doğrulanmasından sorumludur;

  • Emniyet Müdürlüğü (Questura): İkamet izninin verilmesinden sorumludur, ancak yalnızca Valilik’teki prosedür tamamlandıktan sonra.

Bu yapı, bağımlı çalışma izni sürecinin iki aşamalı bir sistem olduğunu ve her kurumun kendine özgü ama birbirini tamamlayan bir rol üstlendiğini göstermektedir.


5. Yabancının Konumu ve Başvuru Yolları

Mahkeme, işverenin sözleşmeyi imzalamaması yönündeki olası kusurunun ret kararının hukuka uygunluğunu etkilemediğini belirtmiştir.
Bu durum ancak özel hukuk (iş hukuku veya medeni hukuk) kapsamında değerlendirilebilir, idari süreçte değil.

Valiliğin hareketsizliği durumunda tek geçerli yol, idari sessizlik davası (ricorso per il silenzio) açmaktır; bu yol, İdari Yargılama Kanunu’nun 31. ve 117. maddelerinde düzenlenmiştir ve idareyi süreci tamamlamaya zorlamayı amaçlar.


6. Sonuç

Bu karar, yabancı işçilerin statülerinin düzenlenmesi süreçlerinde usuli netliği ve tutarlılığı sağlamayı hedefleyen yerleşik bir yargı yaklaşımının parçasıdır.
İkamet sözleşmesi, ikincil bir belge değil, yabancı çalışanın yasal ikamet hakkının hukuki temelidir.

Karar, idari yasallık ilkesini güçlendirir ve her kurumun yetki sınırlarını açıkça belirler; ayrıca yasal ikamet hakkının, tam ve düzgün bir idari prosedür zincirine dayanması gerektiğini vurgular.

Sözleşmenin yokluğu — üçüncü bir kişiden kaynaklansa bile — takdir yetkisine dayalı bir kararla telafi edilemez; zira bu, hukuki güvenlik ve kanun önünde eşitlik ilkelerini zedeler.

TAR Lazio’nun 17768/2025 sayılı kararı, yalnızca hukukçular için değil, aynı zamanda kamu idareleri ve göçmenlere destek veren kuruluşlar için de önemli bir referans noktasıdır.
Karar, yabancı işçilerin İtalya’daki yasal ikametlerini garanti altına almak için yasal prosedürlere sıkı sıkıya bağlı kalınması gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır.


Avukat Fabio Loscerbo
Bolonya, Ekim 2025

Nessun commento:

Posta un commento

New on TikTok: 🎙️ Título del episodio: Abrir una cuenta bancaria: un derecho para los solicitantes de protección internacional y complementaria 🎧 Texto del pódcast (versión en español): Bienvenidos a un nuevo episodio de Diritto dell’Immigrazione, el pódcast dedicado al derecho de la inmigración. Hoy hablaremos de un tema muy concreto, pero que todavía genera confusión y obstáculos en la práctica: el derecho de los solicitantes de protección internacional y complementaria a abrir una cuenta bancaria o postal en Italia. Abrir una cuenta bancaria no es un privilegio. Es un derecho fundamental, reconocido por la legislación italiana y europea, y constituye una de las herramientas esenciales de inclusión social y financiera. Desde el año 2018, con el Decreto del Ministerio de Economía y Finanzas n.º 70, se introdujo en Italia la llamada cuenta básica, accesible para todas las personas que residan legalmente en el país, incluso para quienes están a la espera de una decisión sobre su solicitud de protección. Esta cuenta permite realizar operaciones esenciales: depósitos, retiros, pagos y transferencias electrónicas. Este derecho fue confirmado oficialmente por Poste Italiane, que desde junio de 2019 reconoce la posibilidad de que los solicitantes de protección abran una cuenta Bancoposta básica presentando su permiso de residencia provisional o el recibo de renovación emitido por la Questura. Se trata de un paso importante, resultado también de acciones legales y reclamaciones formales promovidas por diversos profesionales del sector, incluido mi despacho. En varias comunicaciones oficiales —entre ellas los protocolos PB-250109170, PB-250521121, PB-250201058 y PB-250606324 del año 2025— Poste Italiane aclaró que el permiso de residencia provisional por protección internacional o complementaria es un documento válido para la identificación y para la apertura de una cuenta básica. Y si el código fiscal está indicado en el documento, este también puede servir como prueba fiscal válida. Negar este derecho significa violar un derecho subjetivo reconocido y, en algunos casos, constituye un acto discriminatorio. En tales situaciones, la persona afectada puede presentar una reclamación formal ante Poste Italiane o ante el banco correspondiente, acudir al Árbitro Bancario Financiero (ABF), o informar de la violación al Banco de Italia, autoridad supervisora del sistema bancario. Abrir una cuenta bancaria es mucho más que una simple operación financiera: es la base para trabajar legalmente, recibir un salario, pagar el alquiler, acceder a los servicios sanitarios y participar en la vida civil. Es, en todos los sentidos, una forma de ciudadanía económica. El derecho a abrir una cuenta bancaria, para quienes solicitan protección internacional o complementaria, representa una manifestación concreta de dignidad personal y una herramienta real de integración. Garantizar la efectividad de este derecho significa construir una sociedad que no excluya, sino que incluya; una sociedad donde la legalidad y la integración comienzan con algo tan simple, pero tan esencial, como una cuenta bancaria. Soy el abogado Fabio Loscerbo, y esto es Diritto dell’Immigrazione: el pódcast que explica las leyes, los derechos y los casos reales del derecho de los extranjeros en Italia. Hasta el próximo episodio.

https://ift.tt/eEpWN6o 🎙️ Título del episodio: Abrir una cuenta bancaria: un derecho para los solicitantes de protección internacional y co...