Özet
Bu makale, Pistoia Sulh Hakimliği tarafından 2 Nisan 2025 tarihinde verilen (RG 269/2025 sayılı) kararı incelemektedir. Söz konusu kararda, Pistoia Valiliği tarafından yabancı uyruklu bir kişiye yönelik verilen sınır dışı etme kararının, ilgilinin sonradan yaptığı uluslararası koruma başvurusu dikkate alınarak yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. Karar, sığınma talebinde bulunan kişilere tanınan ülkede kalma hakkını destekleyen İtalyan ve Avrupa içtihadına dayanmaktadır.
---
1. Olayın Özeti
Dava, 7 Ocak 2025 tarihinde bir yabancıya yönelik verilen sınır dışı kararına karşı açılmıştır. Dava sürecinde söz konusu kişi, Floransa Emniyet Müdürlüğü’ne uluslararası koruma başvurusu yapmış ve 142/2015 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesinin 3. fıkrasına göre geçici oturma izni almıştır. Hukuki savunması Bologna Barosu’na kayıtlı Av. Fabio Loscerbo tarafından üstlenilmiştir.
---
2. Koruma başvurusu yapan kişinin sınır dışı edilemeyeceği ilkesi
Mahkeme, İtalyan Yargıtayı’nın içtihatlarına (örneğin karar no: 19819/2018 ve 11309/2019) dayanarak, koruma başvurusu yapan bir yabancının, başvurusu sonuçlanana kadar ülkede kalma hakkı olduğunu belirtmiştir. Bu hak, sınır dışı kararı başvurudan önce verilmiş olsa bile geçerlidir.
Mahkeme ayrıca, Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın (Büyük Daire, 15 Şubat 2016, C-601/15 PPU) kararına atıfta bulunarak, üye devletlerin, herhangi bir sınır dışı işlemini uygulamadan önce sığınma hakkının etkin kullanımını garanti altına almakla yükümlü olduğunu hatırlatmıştır.
---
3. Yürütmenin durdurulması, kararın iptali anlamına gelmez
Kararın önemli noktalarından biri, sınır dışı kararının iptali ile yürütmesinin durdurulması arasındaki farkın altının çizilmesidir. Mahkeme, koruma başvurusu yapılmasının sınır dışı kararını otomatik olarak geçersiz kılmadığını, ancak bu kararın geçici olarak askıya alınmasını gerektirdiğini belirtmiştir.
Bu yorum, Yargıtay’ın 5437/2020 ve 25694/2020 sayılı kararlarıyla da uyumludur ve kamu düzeni gereklilikleri ile temel hakların korunması arasında denge kurulmasını sağlar.
---
4. Sonuç
İncelenen karar, anayasal ve Avrupa düzeyindeki ilkelerin doğru ve dengeli bir şekilde uygulanmasına örnek teşkil etmektedir. Sığınma hakkının etkin şekilde kullanılabilmesi için yabancının ülkede geçici olarak kalma hakkı, yasal bir gerekliliktir. Bu bağlamda, sınır dışı işlemleri, insan hakları ve hukuki güvenceler ışığında değerlendirilmeli ve uygulanmalıdır.
Yabancıların haklarının kısıtlanma eğiliminde olduğu bir dönemde, bu karar, hukuki netliği ve kamu düzeni ile insan onurunun korunması arasında kurduğu denge sayesinde takdire şayan bir örnektir.
---
Av. Fabio Loscerbo
Bologna Barosu – www.avvocatofabioloscerbo.it
Nessun commento:
Posta un commento